6 Eylül 2012 Perşembe

ÖZLEDİM SANIRIM


Sanki sen varmışsın yanımda,
Ben oturmuşum karşına, bacaklarımı çekmişim kendime sımsıkı
Elimde bir şiir kitabı, okuyorum sana fısıldar gibi
Ama ne ben farkındayım ağzımdan çıkan kelimeleri,
Ne de sen anlıyorsun…
Aklımızda sevda, bende sen, sende ben…

Sanki sen varmışsın yanımda,
Ben uzanmışım yatağa, sırtımı sana dayamışım
Bacaklarımız ayaklarımız karışmış birbirine
Ellerini dolamışsın bedenime, ensemde nefesini duyuyorum
Bir şeyler mırıldanıyorsun;
Gözlerimi mi özledin diyorsun yoksa…

Sanki sen varmışsın yanımda,
Yüzükoyun uzanmışım yanına, yüzümü gömmüşüm yastığa,
Hiçbir şey görmüyorum, duymuyorum, sadece bekliyorum,
Sonra bir dokunuş var hissettiğim, omzumda
Öyle hafif öyle sessiz ki
Sırtımda ılık bir meltem esintisi başlıyor sonra, arada dalgaların narin dokunuşu…

Kokunu duyuyorum…

Özledim sanırım seni ben…

4 Eylül 2012 Salı

GERDEK GECESİNİN RESMİ

Düğün resmi yazımı okuyanlar hatırlayacaktır. O resimlerde damada ve geline; biraz da zorla ve bence zaman zaman komik denecek pozlar verdirildiğini yazmıştım.

Evet birbirlerini seven çiftlerin hayatlarını birleştirdiği zamanları hatırlatan veya o anı; çerçevelerin arasında kalsa bile yitip gidecek hafızallara karşı korumak; elbette çok özel ve güzel.

O yazımda kısaca; düğün resimlerinin daha doğal olması gerektiğini yazmıştım. Ama daha yazımın mürekkebi kurumadan gazetelere yeni bir haber düştü.

Artık düğün resminin dışında düğün gecesinin sabahının resimleri çekilmeye başlanmış.
Sadece iki kişiye ait özel bir gecenin sabahında çekilen resimler; eğer gizli kamera ile çekilmiyorlarsa, o resimler; benim bakış açıma göre kesinlikle sahtelerdir.

Bir anlamda poz verilerek çekilen resimlerdir. Ve bence en başta o iki kişinin kendi kendilerini kandırdıklarının belgesidir; aslında o resimler.

Ben düğün resimlerinde erkeğin diz çökmesinin bile sahteliğinden bahsetmişken, şimdi düğün gecesinin sabahında odaya ya da eve alınan fotografçıya; belki yatakta sarmaş dolaş, belki kahvaltı yaparken daha doğrusu yapar gibiyken resimler çekilecekmiş.

Diz boyu sahtekarlık yani...

Neymiş düğün fotografçılığında yeni bir trendmiş.

Yemişim bu trendi...

Sahtekarlar...

3 Eylül 2012 Pazartesi

DÜĞÜN RESİMLERİ

Düğün resimlerine dikkat etiniz mi bilmem ama edenler gayet iyi bilirler.

Hemen hemen tüm düğün resimlerinde, daha doğrusu stüdyolarda veya profesyoneller tarafından çekilen düğün resimlerinde; bir hikâye ya da resme özellik katmaya çalışılmak istercesine verilen, daha doğrusu gelin ve damada verdirilen pozlar vardır.

Geçenlerde okuduğum gazetelerin birinde; deniz kenarında çekilen bir düğün resminde gelin; elindeki gelin çiçeğini karşısında ve ondan yaklaşık iki metre uzağındaki damada doğru uzatıyordu.

Gelin biraz belinden eğilmiş halde elindeki gelin çiçeğini damada doğru uzatırken, damatta bir eli cebinde olduğu halde diğer elini çiçeğe doğru uzatıyordu.
Ki aslına bakarsanız; zaten ne çiçek öyle verilmek için uzatılır, ne de onu almak için el; öyle uzatılır.

Neden gelinle damada böyle garip ve bence zaman zamanda komik pozlar verilir; anlamak mümkün değil.

Değil ama “Stüdyoda ya da profesyonel birisi tarafından çekilmiş olan düğün resimlerinde; hep böyle garip pozlar vardır” derken iddialıyım.

Evliler ve böyle resim çektirenler bilirler; çünkü onların evlerinde mutlaka böyle poz vermiş oldukları düğün resimleri illaki vardır.

Mesela erkeğin diz çökmüş halinin yer aldığı bir resim hemen hemen her evde evliliğin ilk gününden hatıradır.

Ki zaten o resmin dışında da bir daha erkek eşinin önünde diz falan çökmez. Belki de o yüzden böyle bir poz; evlilik resimleri arasında çok popülerdir.

Kim bilir belki de kadının hayat boyu için için sığındığı bir enstantanedir.

Sonra mutlaka çoğu gelinin nazlanır edaları ile damada arkasını dönmüş bir resmi de vardır.

Hayatı boyunca nazlanacağını sanarak keyifle verdiği…
Ama aslında bir ömür erkeğin nazını çekeceğini bilmediğinin resmidir o resim.

Ve tabiî ki o an; resmi çekenin hayal gücü ve yaratıcılığının eseri bir poz; olanca sahteliği ile geline ve damada verdirilmiştir.

Tekrarı olmayan ve resim güzel olsun diye zaman zaman zoraki gülümsendiği belli olan resimlerdir onlar.

Evet, anıdır ama neden doğal anıların değil de böyle sahte anıların peşindeyiz, gerçek yerine böyle sahte ve garip şekillere bürünerek resim çektiririz; anlamak mümkün değil.

Değil ama değil diye diye bu resimler çektirilmeye devam edilecektir onu da bilirim.

Es kaza “ben böyle bir resim çektirmeyeceğim” diyen çıkarsa; yeminle dediğine bin defa pişman olacaktır.

Ki zaten ondan sonra gülse bile gülmesi gülme olmaz ve içindeki isteksizlik; resimle sabitlenen yüzündeki sahtekârlığa gizlenmiş olur.