30 Ağustos 2012 Perşembe

TÜRK YILDIZLARI


Gökyüzünün kartalları, havadaki gururlarımız Türk Yıldızları; her 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda tehlikeli bir şekilde gösteri uçuşları yaparak, izleyenleri heyecanlandırır ve gösteri bittiği anda; sadece alkış değil, yürekten söylenen “helal olsun” sözlerini hak ederek alırlar.
Bugün de alacaklarına eminim…

Pilotlarımız zaman zaman ters uçarak, zaman zaman kullandıkları uçakları; sanki uzaktan kumanda ile yönetiyorlarmış gibi izleyenlere “yok artık” dedirtecek kadar tehlikeli ve bence korkutucu şekilde riskli kullanırlar.

Hiç unutmuyorum 2009 yılındaki 30 Ağustos törenleri sırasında; “Türk Yıldızları” adı verilen ve sekiz uçaktan oluşan uçak filosu; riskli ve tehlikeli şekilde birbirlerine bir metre uzaklıkta uçmuşlardı.

Bunu; gösteriyi anlatan komutan söylemişti.
Ki her gösteride aynı mesafeyle uçtuklarına eminim.

Çünkü onlar gerçekten korkusuz ve becerikliler.
Çünkü onlar Türk Yıldızları…

Ama düşünsenize; iki uçağın aralarındaki mesafe bir metre, şaka değil sadece bir metre...

Normal boylarda bir insanın, ellerini iki yana açtığındaki mesafe bile uçakların arasındaki mesafeden daha fazladır.

Gözünüze bir metrenin ne kadar olduğunu getirin ve bunun bir ucunda bir savaş uçağının kanadının, diğer ucunda da başka bir savaş uçağının kanadının olduğunu düşünün.
Yani iki kanadın arasında olduğunuzu düşünün...
Ve havadasınız; heyecanlı değil mi?

Kanatların birbirlerine en ufak teması halinde; en iyi ihtimalle iki savaş uçağı ziyan olacaktır. Pilotlarımızın kurtuldukları varsayımla en iyi…
Riski hissedebildiniz mi?

Şimdi kendi kendinize sorun lütfen; sadece gösteri amaçlı bir uçuş için milyonlarca dolara mal olan savaş uçakları riske atılır mı?

Sadece gösteri amaçlı bir uçuş için; onca emekle yetişen, gözbebeğimiz pilotlarımızın canı riske atılır mı?

Peki, bu kadar önemli riskler silsilesinin sorumluğunu kim alıyor?
Ondan da önemlisi niye alıyor?


Bence bu gösteri uçuşları artık yapılmamalıdır.
Ama illaki yapılacaksa da en az risk göze alınarak, mesela iki uçak arasında beş on metre civarında bir mesafe korunarak yapılmalıdır.

Bu fikrime katılır mısınız bilmem ama lütfen bizim gururla seyrettiğimiz bir gösteri için, belki de onlarca kez aynı risk altında uçarak hazırlanan bu genç, dinamik ve gözü pek pilotlarımızın ailelerini düşünün.

Onların duyguları sadece gurur mudur acaba?
Onlar, evlatlarının canları pahasına yaptıkları bu gösteriden dolayı nasıl tedirgin oluyorlardır tahmin edebiliyor musunuz?
Sizi bilmem ama ben ediyorum…

Çünkü şehit bir pilotun; Türk Yıldızları şapkasına sahibim.
Gururla ama hüzünlü bir gururla…

30 Ağustos Zafer Bayramınız kutlu olsun…