11 Ağustos 2011 Perşembe

HAYATINA DEĞİL SESSİZLİĞİNE SON VER.

Almanya’da yapılan bir araştırma sonucunda Almanya’da yaşayan Türk kızlarının intihara teşebbüs oranlarının ülkedeki intihara teşebbüs ortalamasının beş kat, intihar oranını ise iki kat üzerinde olduğu ortaya çıkmış.


Bu yüzden Almanya’da intihara kalkışan kızlar için “hayatına değil sessizliğine son ver” kampanyası başlatılmış.


Ne güzel ve anlamlı bir başlık değil mi?
Hayatına değil sessizliğine son ver.


Aslında ülkemizdeki tüm kadınların kendi kendilerine söylemeleri, hatta bağıra bağıra söylemeleri gereken bir söz.


Tüm ezilen, tüm horlanan ve aşağılanan kadınların için için yaptıkları isyanlarına önderlik yapacak kadar güçlü bir söz; hayatına değil sessizliğine son ver.


Ayrıca bence bu söz; yüreğine sevgi yerleşen ama yaşamın mecburiyetlerine karşı aciz kalan her kadının hatta herkesin kendilerine ülkü yapmaları gereken ve umutlarına ulaşmaları için yollarını aydınlatan bir sözdür.


Ülkemizde uzun yıllardır bir türlü önlenemeyen intihar girişimlerini engellemek istiyorsak; bizim de ülke olarak Almanya’da başlayan bu kampanyaya destek vermemiz gerekiyor.


İki farklı kültürün arasında sıkışarak yaşamlarından vazgeçmeyi bile göze alan ya da aile baskısı altında yaşadıkları sıkıntıları belki bu şekilde ilgi çekerek azaltmaya çalışan genç kızlarımıza; bizim de ülke olarak sahip çıkmamız ve oradaki vatandaşlarımıza, kadınlarımıza ulaşmamız gerekiyor.


Onun içinde bu kampanyaya kadından sorumlu bakanımız Fatma Şahin’in de öncelikli olarak sahip çıkması ve bu doğrultuda ülke bazında özel çalışmalar başlatması doğru olacaktır. Bu çabanın karşılığında genç yaşta hayata küsen bir kızımızı dahi kurtarılsa bu başarı olacaktır.


Ayrıca herkesin Almanya’da başlayan bu kampanyaya kendi çapında sahip çıkması gerektiğine inanıyorum.


Ve eğer siz de bunu yapmak istiyorsanız; sadece bu yazıyı “bende varım” diyerek adres defterinizdeki herkese ulaştırın.


Kim bilir belki böylece bir kızımıza siz de yardım eli uzatmış olacak ve yaşamdan kaçan bir kardeşimize yaşam eli olacaksınız.


Değmez mi?