7 Şubat 2012 Salı

İKİ SANTİMLİK ERKEKLER

Hollanda televizyonunuzdaki bir model yarışmasında birinci olan bir modelin kalça ölçüleri 2 santim fazla olduğu için ödülünde eksik ödeme yapılmış.
İki santim, kalçası yalnızca iki santim genişlemiş yani…

Farkında mısınız bilmem ama göz önündeki tüm modeller; üç aşağı beş yukarı neredeyse aynı tornadan çıkmış gibiler. Hepsi belli ölçülere sıkıştırılmış olan vücutlarını sergiliyor ve sergileme cüretkârlıkları ölçülerinde de ne yazık ki önemseniyorlar.
Ve bu ölçülere sıkıştırılma durumu; inanın tüm kadınları gerdikçe geriyor.

O yüzden diyetisyenler revaçta, o yüzden kilo fazlası olduğunu düşünen herkes; gazetelerdeki diyet yazılarını tekrar tekrar okuyorlar ya.
Şekilci dünyamızın şekilciliğine kurban olduklarını bilmeden…

Oysa sevdiğinizin üç kilo beş kilo ya da yirmi kilo fazlası olsa ne olur ki…
Ya da göbeği ayva olmasa ne fark eder ki siz o göbeği sevmeyi bilmedikten sonra…

Yani siz; hayatı şekillere, ölçülere dayayarak yaşarsanız, beklentilerinizi güzel çirkin diye ikiye bölerseniz, beğeninizi kilolara endekslerseniz; bilin ki hayatı gerçek anlamda anlamamışsınızdır.
Anlamaktan öte tadında keyiflice yaşamıyorsunuzdur.

Ve siz; aslında güzelin ne olduğunu anlamadığınız gibi, güzel nedir bilmiyorsunuzdur.
O yüzden de siz; aslında ölçülere sıkışmışlığınızla; sevmenin ama gerçekten sevmenin ne demek olduğunu da bilmiyorsunuzdur.

Çünkü siz; kadınları, kadınınızı belli ölçülere sıkıştırıyor, onu toplumsal ya da magazinsel şekilde şekilleştiriyorsanız; mutlu olmayı da, mutlu etmeyi de beceremiyorsunuz demektir.

Çünkü sevgi ölçülere sıkışmaz, sevgi şekillenmeye yakışmaz.
Çünkü sevgi ölçüsüzdür.
Ve siz işte o ölçüsüzlüğü yakalıyorsanız; mutluluk sizindir.