23 Temmuz 2010 Cuma

TIKANMIŞSINIZDIR

Tıkandığınızı hissedersiniz. Yolsuz kalmış, ümitlerini kaybetmiş ve ne yapacağını, nasıl yapacağını bilmez bir şekilde; yalnızlığınızın en acımasız baskısını yaşıyorsunuzdur.

Ne gidecek bir kapınız, ne dönecek bir eviniz vardır. Onca tanıdık, onca yakın, onca dost arasında yetim kalmış, kimsesiz kalmış gibisinizdir. Sevgi ektiğiniz yüreğiniz; karşılığında size sadece acı vermiştir. Ve siz acıyı sahiplenerek yalnızlığınızın arkadaşı yapmışsınızdır.

Sokaklar geçmiştir yanınızdan hızla, siz olduğunuz yerde dururken. Yağmurla birlikte gelen sel sularının içinde ne ıslandığınızı, ne de yürüdüğünüzü hissedersiniz. Hayatınıza girip de çıktığını bilmeyenlere lanetlerinizde...

Karanlıklar sarmıştır etrafınızı gündüz gözüyle geceye nispet edercesine, gecenin inadına...
Ne bir ışık ne bir karaltı vardır; size yol olması bir yana yoldaş olmasını beklediğiniz. İnce ince içinizin kanadığını hissedersiniz, size yapılan haksızlıkları mecburen kabul ederken. Daralmış daralmış, varken yok olmuş gibisinizdir ama yok olmayı beceremediğinizi size yaşatanlara, adamsız adamlara mağlup olmuş, tıkandıkça tıkanmışsınızdır.
Yollar gider siz öylece dururken ayağınızın altından; yağmurun yarattığı sellere karışan gözyaşlarınızla birlikte…

Kimse görmez, kimse göremez sanırsınız bu göz yaşlarınızı, gündüz gözüyle gelen karanlık; yaşantınıza yerleşmişken...