9 Kasım 2010 Salı

KENDİNİZİ ÇEKEMİYORSUNUZDUR



Yalnızlığını seversin ama öyle zamanlar gelir ki sevdiğinden de sıkılırsın. Böyle zamanlarda yalnızlığın sana çok ağır gelir ve ne yapacağını bilmezliğinle gecelerin karanlığına sarılırsın.


Kararan hava ile herkes kendi yaşamının gizemine karışırken, sende kendi gizemini kendi kendine yaşamaya başlarsın. Çünkü gereksiz bir şekilde hissettiğin umutların seni terk etmiş, yalnızlığın yalnız kalmıştır.


Kimselerin bilmediği yalnız gecelerini yaşarken, geçmek bilmeyen dakikalara yüklediğin gözyaşların sana ağır gelmiş ve sabahı kendine uzak etmişsindir.


Sen senlikten çıkmışken; sığındığın karanlık da sana dar gelmiş ve kaçmak istediğin kapılar bir anda yok olmuştur. Bir zamanlar mutlu olduğunu sandığın yalnızlığın bile artık sana mutsuzluğunun nedeni gibi gelir. Sen; sana göre vahşi dünyanın sessizliğini ararken, yarının ne olacağını bilmezliğinde seni yoruyordur.


Böyle zamanlarda yaşamının renkleri sandıkların; renksizliklerini ortaya çıkarırken, sen artık karanlık yaşamının kaçak saatlerini ararken, kaybolduğun zamanlardasındır.


Sen; senlikten utanıp, saklanırken yaşam devam ediyor ve sıkıntıların sabahla birlikte seni bekliyordur. O yüzden geceler bitmesin, sabahlar olmasın istersin ama bitmeyen gecelerde bitmeyen yalnızlığına da katlanamıyorsundur.


Çünkü artık kendi kendine bile ağır geliyor, kendini bile çekemiyorsundur.