29 Ağustos 2009 Cumartesi

YA BU DEVEYİ GÜDERSİN YA DA BU DİYARDAN GİDERSİN



Hayatınızı verdiğiniz, zamanla sizi değiştirmeye başlıyorsa;

orada, o ilişkide bir sorun vardır.

Ya da sorun başlıyordur.



İki şey yapma şansınız vardır.

Ya “tamam” diyerek, sevdiğinizin dediğini, istediğini yaparak değişecek

ve onun istediği kalıba gireceksiniz.

Ya da inatla değişmemek için direneceksiniz.



Hayatınızı, hayatını size vermeye niyetli birisine vermek isteyerek başlayan ilişkiler;

sonradan bu nedenle yara alır veya büyük oranla bu nedenle bozulur.

Çünkü sevdiğiniz adam ya da kadın artık sizi değiştirmek istiyordur.

Değişirseniz; hayatınızı verdiğiniz, vermek istediğinizle,

ilk günkü gibi anlaşamaz olursunuz.

Çünkü siz değişmişsinizdir.



Değişimden sonra kaybolan heyecanınızı isteseniz de geri getiremez,

artık yaşantınızı rutine bağlamak zorunda kalırsınız.

Hani bir söz vardır,

“ya bu deveyi güdeceksin ya da bu diyardan gideceksin” diye…

Aynen sözdeki gibi gitmek istersiniz ama

hayatınıza hükmettiğine inandığınız bilmem kaç tane

zorunluluktan dolayı bir türlü gidemezsiniz.

Ya da sözdeki gibi gidersiniz.



Her ikisi de zordur, her ikisi de bazen insana imkânsız gibi gelir.

Kendinizi çıkmaz bir yolda sıkışmış gibi düşünür ve

içinizin sıkıldığını hatta acıdığını hissedersiniz.

Acıyan içiniz size fısıldar;

“ya bu deveyi güdersin, ya bu diyardan gidersin.”