23 Eylül 2011 Cuma

EN SON ÖLÜMÜN ZİYARET ETTİĞİ EV

Garip bir duygudur hissettikleriniz; çünkü yıllar öncesi çocukluk zamanlarınızda arkadaşlarınızla gülerek top koşturduğunuz, gençliğinizin belki silinmiş anılarının sahibi yerlerdesinizdir.

O zamanlar, bir zamanlar eviniz olan yer; artık neredeyse bir viraneye dönmüş görüntüsüyle içinizi acıtırken, yaşanmışlarınız bile size yabancı gelmeye başlamıştır.

O yüzden ağlamak duygusudur bir anda sizi içine çekip, etrafınızdaki her şeyden uzaklaştıran.
Ama ağlayamazsınız.
Ayıptır, yakışmaz çünkü…
Oysa yalnız olsanız; söz dinlemeyecek gözyaşlarınızdan haberlisinizdir.

Ama sizin hissettiklerinizden habersiz başka yaşamlar; başka sorunlarıyla etrafınızda dolanıyorlardır. Üstelik onları dinlemediğinizi bilmeden, size anlattıklarını duyduğunuzu sanarak…

Onlar kendi dünyalarının renksizliklerini size göstermeye çalışırlarken, siz sadece içinizde bir yerde çocukluğunuzun anılarını arıyorsundur.

Ve gözünüzün önündedir yıllar öncesinin kırık dökük kapısı.

Sırtınızdan akan terdir; sizi çağıranı duyduğunuzun göstergesi ama yine de zor gelir o kapıdan içeriye girmeniz.
Hem de çok zor gelir; o anda geçmişin unutulanlarına istemsiz “merhaba” demeniz.

Ne çok şeyin yaşandığını, ne çok şey unutulduğunu işte o anda gerçekten anlamışsınızdır. Kimselere anlatamadığınız, belki de kimselerin bilmesi gerekmeyen ve siz de unutulmaya mahkûm anıların gizemli sesidir; kulaklarınızda sürekli çınlayan.

Bir yanınız o kapıdan girmek isterken, bir yanınız ayaklarınızı tutuyor gibidir.
“Yapma, girme” der gibi…

Neyin doğru olduğunu bilememek değildir hissettikleriniz.
Sadece neyin size daha az acı vereceğini hissedememenin garip ve tarifi olmayan huzursuzluğudur; içinizde sizi nefessiz bırakmaya çalışan.

Ne kötü bir duygudur; bilenler bilir doğup, büyüdüğünüz evin kapısından içeri bir türlü girememek. O anda kendinize bile tarif edemediğiniz; yaşanmışlarla yaşanmasını istemediklerinizin içinizdeki bitmez savaşının akan kanları gibidir; için için içinizde kanayan.

Ve o kapıdan giremezsiniz; aslında girmek isteyen ve yaşanmış anılara “merhaba” demeyi çok isteyen kalbinizin de sizi anlayacağını düşünerek.

Yani o kapıdan girememenizin nedeni; aslında onca yaşanmış güzel anılarınızdan nedensiz kaçışınız değildir. Belki sadece en son ölümün ziyaret ettiği ev olmasındandır. Belki de sadece ve sadece erken kaybetmenin siz de yarım bıraktığı sevgiyi hatırlatandır.

Babanızdır.
O evde kaybettiğiniz babanız.
Ölümün yalnızken ziyaret ettiği babanız…