26 Temmuz 2012 Perşembe

YARIMSINIZDIR

Yarım yaşıyorsunuzdur.
Hep bir hayalin peşinden koşarken gerçekle mücadele halindesinizdir. Çünkü o peşinden koştuğunuz hayale ulaşınca; tam olacak, ancak o zaman tam hissedeceksinizdir yaşadığınızı, yaşamdan aldığınız keyfi ve en önemlisi de kendinizi…

O yüzden tam değildir huzurunuz, tam değildir hissettiğiniz mutluluğunuz. Tabi mutluysanız…

Zaten yaşam; her anı size zehir etmek için olmadık numaraları olmadık zamanlarda yapmış ya da yapmaya devam ediyordur.
Yani aslında yapacağınız fazlaca bir şey yoktur.
Yani baştan beri yarımsınızdır.

Bir ömür hayalden hayale koşarken size ayrılan yaşam sürenizi heba etmiş, heba edercesine geçen zamanlar boyunca da oyalanır durmuşsunuzdur.

Bir adım öteniz; hep beklediğiniz huzurunuzsa ve huzurunuza ulaşmak için atmanız gereken o adımı bir türlü atamıyorsanız ve hayaliniz; siz ona yaklaştıkça sizden uzaklaşıyorsa ya da yaklaştıkça aslında ona hiç ulaşamayacağınızı anladığınız bir hayalse; siz zaten yarımsınızdır.
Ve hep yarım kalacaksınızdır.

Çünkü yaşam; hayalinizi başkasına, başkalarına ya da asla müdahale edemeyeceklerinize bağlamıştır.

O yüzden siz de elinizdekileri en sıcak hali ile yaşıyor ama bir türlü o mutlu, huzurlu günlerinize ulaşamıyorsunuzdur.

O yüzden hayalleriniz hayal olarak kalıyordur.
Umutla başladığınız o hayalleriniz; umutsuzlukları size göstere göstere yarım yaşadığınızı size öğretiyordur.
Kendinize söylemekten korktuğunuz gerçeklerinizi hatırlattığı gibi…

Saklanamadığınız, belki de geçmişinizde sakladığınız ya da kaybettiğiniz kayıp yarınlarınız gibi…

Gülen yüzünüze yansıyan yaşama kırgın yüreğiniz gibi…

Yarımsınızdır.
Çünkü yarım yaşıyor ve ne yazık ki ne yaparsanız yapın daima kendinizi yarım hissediyorsunuzdur.

Yarımsınızdır.
Daha da kötüsü diğer yarınızdan her geç geçen gün biraz daha uzak düşüyorsunuzdur.

Kendinize bile söylemekten korktuğunuz anlarda; hissettiğiniz duygularınızda kaybolurken.