9 Temmuz 2012 Pazartesi

DOST OLMAK

Bazılarımıza göre herkesten iyi arkadaş, herkesten iyi dost olmayı en iyi onlar becerir.
Çünkü onlar en iyi ve en mükemmel olarak kendilerini sanırlar.
Sanmaktan öte buna inanırlar.
İnandıkları içinde kendi kendilerini içten içe överler.
Çünkü öyle ya da böyle; buna inanan birisini veya birilerini mutlaka karşılarında bulmuşlardır, bulacaklardır da…
Oysa aksaktır yaşadıkları dostluk duygusu.

Keyifli zamanları bolca yaşayan, yaşayarak yılları deviren dostluklardır çoğu.
O yüzdendir keyifle “kırk yıldır dostuz” demeleri.
Çünkü onlara göre hep keyifle geçmiştir.

Çevirseler yıllara akıl yüzlerini; öyle kötü günleri falan pek yoktur. Varsa da keyiflerinin yanında deve de kulak misali, neredeyse yok denecek kadar azdır.
O yüzden dostlukları; sınavlardan geçmeden yıllarını devirmiştir.
Yani aslında cidden aksaktır.

Elbet dostlukların hepsi böyle aksak değildir.
Elbet nefeslerin kıymetini bilenlerin dostlukları böyle değildir.
Kötü günleri yaşamayı beklemeden dostlarını kötülüklerden koruyacak yürekler elbette vardır.
Yani kendi lehine değil, dost olduklarının lehine düşünenlerdir onlar.
İşte onların dostluklarıdır; gerçek dostluklar.
Ama inanın öyle çok falan hiç değildir böyle dostluklar.
Sanılanın aksine…

O yüzden dostluklarınızı değerlendirirken daha sağlam değerlendirin.
Kötü gön dostu olmak marifet değil, marifet; dost bildiğinizi; kötü günlerden koruyan bir dostluğunuz var mı onu sorgulayabilmektir.
Ama utanmadan, sıkılmadan olabildiğince objektif olarak sorgulayabilmektir.
Yoksa aksak olur.
Olmaz yani…

Aksi durumda yaşlılığınız; bir ömür dost bildiklerinizden çok uzakta, çoğu maddi değerlere dayalı, balon arkadaşlarınıza bile muhtaçlığınıza mahkûmdur.
Yani yaşlılığınız bile aksaktır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder