27 Ekim 2011 Perşembe

MUTLU OLMAK

Hayatlarını belli şeylere dayandırarak yaşayan insanlar çoğunluktadır. Hatta hemen hemen hepimizin bir şekilde hayatlarımızda az ya da çok yer alırlar. Yaşantımıza etkileri ölçüsünde de bizim yaşamamızın huzuruna ve mutlu olmamıza etki ederler.

Onlara göre mutlu olmak için hep bir şeyler gerekli, hep bir şeylerin olması gereklidir. Kimi zaman bir hayal, kimi zaman bir umuttur; onları mutlu olmaları için motive eden.

İşte o yüzden de aslında hiç mutlu olmazlar. Çünkü onlar mutluluklarını bir şeye dayandıranlardır. Çünkü onlar mutlu olmak için bir şeye ihtiyacı olanlardır.

Kimisi ki çoğunluğu bunu paraya endekslemiştir. Şu kadar param olursa mutlu olurum, şu kadar zengin olursam mutlu olurum diye ömürlerini tüketirler. Ve inanın yaşadıkları sürece asla o parayı, daha doğrusu mutlu olacakları parayı elde edemezler.
Çünkü onlar aslında mutlu olmayı bilemeyenlerdir.

Kimisi de mutlu olmak için makam, mevki peşinde koşarak ömürlerini tüketirler. Mesela şef olursam, müdür olursam, genel müdür olursam diye diye ömürlerini tüketirler ama hiç mutlu olamazlar.
Çünkü onlar mutlu olmak için beklenti peşinde koşanlardır. Çünkü onlar mutlu olmak için daima bir beklentiye muhtaç olanlardır.

Mutluluklarını mala mülke, paraya yani maddi şeylere dayandıran böyle insanlar; hep beklenti içinde yaşarlar.
Çünkü onlar beklentiye muhtaçlardır. Mutluluğa değil.

Oysa mutlu olmak için araçlara ihtiyaç yoktur. Sadece mutlu olmaya inanmak, sadece huzura inanmak yeterlidir.

Alınan nefesin kıymetini bilmek bile aslında her şeyin ne kadar önemsiz olduğunu gösterir. Ama işte o nefesin kıymetini çoğu insan; hiç bitmeyecek sandıkları yaşamlarının sonuna geldiklerinde anlarlar. Ama ne yazık ki bir ömür tüketilirken, mutlu olmak için hep bir şeylerin peşinden koşulmuş ve mutluluk unutulmuştur.

Yani aslında kolay olan zor olana kaybedilmiştir.
Belki de bile bile…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder