28 Nisan 2010 Çarşamba

GECEYE İHANETTİR

Geceye ihanettir aslında şehirlerin gelişmişlik göstergeleri denilen ışıkları.
Geceye, gizeme ve onlarda saklı olanlara ihanettir.


Aydınlatırken gizlediklerini kimse bilemez ama
karanlık gecelerin şaşalı aydınlıklarında saklananların
bilinmeyen, sorgulanmayan gizemli karanlıkları çok farklıdır.
O karanlıklarda her şeyi gizleyebilir, her şeyi yok edebilirsiniz ama
geceye taşan içinizdekileri, hiçbir şekilde kendinizden saklayamazsınız.


Bilmezliklerin saklı olduğu karanlıklar korkutur ve kaçırır.
O yüzden de insanlar aydınlıklara kaçarlar,
her şey görünsün ama kendileri o görüntü karmaşası içinde kaybolabilsinler diye...


Başkaları görmeyince içlerindeki pisliklerin temizlendiğini ve
böyle temizlenerek hafızalarının kirli yalnızlıklarında unutulacaklarını sanırlar.


Kimsenin masum olmadığı dünyada;
masum rollerin sergilendiği tiyatroların dekorlarıdır gecenin ışıkları...


Belki oynayanların bile ne oynadıklarını bilmezliklerinin sergilendiği
ve masumiyetlerin kirlendiği gecelere ihanettir şehrin ışıkları...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder