Limanı olmak;
unutmaktır, unutup unutup tekrar hatırlamaktır.
Yani aslında birileri için vefasızlığın bir yüzü iken,
birileri içinde vefanın göstergesidir.
Limanı olmak;
sevginin tutulmayan, kimsenin tutmak istemediği
en uzak, en kuytu köşesini tutmaktır.
Hem de öyle bir tutmak ki bir ömür bırakmamacasına ...
Limanı olmak;
vazgeçmemektir.
O bilmese bile onu vazgeçilmezi yapmaktır.
Limanı olmak;
bir gün gideceği yeri bilmek demektir.
Asla gidemese de hayal etmektir yaşam boyu...
Limanı olmak;
Duyguyu doğru dürüst yaşamayı bilmek demektir.
Yaşayamadığı duyguların bile sahibi olabilmektir.
Limanı olmak;
Yaşamın tüm kirliliğini içinde eritip,
tertemiz bir şekilde ulaşmak istediğine el uzatmaktır.
Limanı olmak;
Hissetmektir hiç görmese bile görmek,
hiç duymasa bile çağrıldığını duymaktır.
Limanı olmak;
Beklemek, beklenmektir. Yani sabretmektir.
Limanı olmak;
Aşkı bilmektir ama belki de hiç yaşayamamaktır.
Limanı olmak;
Zor iştir ama kolayını da istememektir.
Limanı olmak;
aslında liman olmak gibidir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder